Göz tansiyonu hastanın ilk zamanlarında erken dönemde herhangi bir belirti vermez. Göz tansiyonu hastalığı yavaş yavaş ilerlediği için görme alanındaki kayıp hasta tarafından çok çabuk fark edilmez. Erken teşhis ile ilerlemesi durdurulabilir fakat bunun için sürekli göz muayenesi oluyor olmanız gerekmektedir. Yoksa göz tansiyonunun kişi tarafından erken teşhis edilmesi oldukça zordur. Göz tansiyonunda bazen nadir görülen türünde bulantı, kusma, ağrı, görmede bulanıklık ortaya çıkabilir. Ama her hasta da bu belirtiler ortaya çıkmayabilir.
Eğer yakınınızda, akrabanızda glokom rahatsızlığı var ise; gözlerinizde yorgunluğa bağlı hafif ağrı, kanlanma gibi şikayet olduğunda bunun göz tansiyonu belirtisi olduğundan şüphelenip, göz muayenesi olup göz tansiyonunuzun ölçülmesi en doğru davranış olacaktır. Göz tansiyonunda bazen gözde hafif ağrılar, günün bazı saatlerinde bulanık görmeler gibi belirtiler görülebilir.
Açık açılı ve kapalı açılı olmak üzere iki göz tansiyonu (glokom) tipi vardır. Açık açılı göz tansiyonunun belirtisi çok kesin ve net olmadığı için kişinin bunu anlaması daha zordur. En az belirti veren göz tansiyonu tipidir. Kapalı açılı göz tansiyonu(glokom) tipinin belirtileri; sabahları belirginleşen baş ağrısı, geceleri ışık etrafında ışıklı halkalar görmedir.
Ani olarak göz tansiyonu yükseldiğinde oldukça çarpıcı belirtiler ortaya çıkar. Görme bulanıklığı, bulantı, kusma, gözün arka tarafında bulunan şiddetli ağrı en belirgin şikayetlerdir. Fakat ani olarak yükselme az sayıda hastada ortaya çıkar, genel olarak göz tansiyonu yavaş yavaş artar ve bu sayede ağrı çok hissedilmez. Bu yüzden çoğu zaman hastalığı durdurma tedavisi için çoğu zaman geç kalınmış olur.